Astrolojide elementler doğum haritalarına bağlı olarak farklı özellikler göstermektedir. Bu 4 ana element ateş, hava, su ve topraktır.
Ateş Elementi
Mitolojide tanrılar tanrısı Zeus’tan ateşi çalıp dünyaya getiren Prometheus sebebiyle hayata canlılık, yaşam ve bazı insanlara bu vesileyle tanrısallık hediye edilmiştir. Bu sebeple ateş elementine sahip olan burçlar her şeyi yapmaya muktedir bir özgüven duyan ve bunu derinden hisseden kişilerdir. Dolayısıyla yine onların aşırı iyimser halleri de tanrısallıklarından kaynaklanan sınırsızlık ilkesinden ileri gelmektedir. Bu sebeple onlar her zaman her şeyi yapabileceklerine inanırlar. Bazen bu sebeple tutamayacakları çok büyük sözler de verebilirler. Genel güdüleri şu yönde çalışır;
Yapabilirim, başarabilirim, halledebilirim, üstesinden gelebilirim. İşte bu yüksek inanç onların tanrısal hissedişlerinin bir yansımasıdır. Çok kolay ve düşünmeden riske girmeleri, çocuksu heyecanları ısındığı zaman çok kolay ayrılabilen sıcak doğalarından kaynaklanır. Kendi bildiği ve arzuladığı yere gidebilir, kendini bağlarından kolayca koparabilir bu nedenle. Bir yere ve bir şeye bağlanmadan ayrılabilir olmaları onlara bağımsızlık, özgürlük ve özerklik kazandırır. Ateşin bağımsızlığından mütevellit bencil duruşu yerine göre kalabalıklara birleştirici bir unsur olarak da yansıyabilir.
Şöyle ki ; Ateşin etrafında toplanmak diye bir tabir vardır. Bu bağımsız, özgürlüğüne düşkün ve cesur ateş insanları başkalarının çiğnenen hakları konusunda adaleti sağlamak üzere başa geçtiklerinde veya adaleti sağlamak üzere iş onlara düştüğünde ise sıcak doğalarından kaynaklanan ayrılabilir özelliklerini en takdir edilecek şekilde kullanabileceklerdir. Böylece insanlar onları doğal bir lider gibi benimseyip tıpkı ateşin etrafında toplanır gibi onların etrafında kendiliğinden toplanabileceklerdir. Dolayısıyla ateş elementinin bu özelliğini birleştirici olarak anlamak da gerekmektedir bir bakıma.
Ateş bilindiği üzere aynı zamanda tehlikelidir. Çıplak elinizle ateşe dokunamazsınız. Çünkü yakar. Ateş elementine sahip insanlar, yaptıkları hatalardan ders çıkarmakta zorlanırlar. Hatta çoğunlukla da çıkaramazlar. Ateş insanları daha çok gündüz yaşamayı seven insanlardır. Güneş de bir ateş topudur. Ve dolayısıyla ateş insanları da güneşin doğuluyla beraber daha aktif olurlar. Ateş insanları kendilerinden yola çıkarak hayatı tanımlarlar. Ben olduğum için her şey var gibi bir içsel inanç onların çıkış noktasıdır. Bu sebeple bazı problematik durumlar yaşamaları söz konusudur. Ateşin alevleri gökyüzüne, tanrıya doğru uzanır. Ateş su ve toprak gibi yerde değildir. Bu sebeple astroloji gibi ilimlerle ateş elementine sahip kişiler arasında bir çekim olmakla beraber, bu ilimlere o kişilerin doğal olarak bir yatkınlıkları vardır diyebiliriz.
Ateş Elementinin Olumlu Yanları
Yaratıcı, gururlu, canlı, güvenli, dramatik, neşeli, mutlu, potimistik, cesur, gözü pek, taşkın, enerjik, atılgan, dinamik, güçlü, dürüst, özgür, iradesini daha bilinçli yönlendirebilmek, çocuksu, ilham ve vizyon sahibi, idealist, kolay heyecanlanan, hevesli, inançlı, fiziksel açıdan talepkâr ve aktif iş türlerine ihtiyaç duyma, sorunların üstesinden gelmekteki yeteneği ile etrafındakileri korkutup kaçırmak, bugün ve burada olma sanatını öğrenmek ve bunu sergilemek..
Ateş Elementinin Olumsuz Yanları
İnatçı, domine eden, kibirli, egzantrik, duyarsız, aşırı isteklilik ve heveslilik, maniklik, çok baskın, gerçekçilikten uzak polyannacı bakış açısı, agresif, aceleci, sabırsız, düşüncesiz, sürekli öne çıkmaya çalışan, bencil, mücadeleci, iradeyi bilinçli yönlendirememe, aynı kararlılığı sürdürememe, disiplinize olamama, olaylara şiddetli tepkiler verme, sorunları çözmek için düşünmeden harekete geçerek ani tepkiler vermek..
Ateş insanları sezgisel ve içgüdüleri gelişmiş insanlardır. Carl Gustav Jung ateş insanlarını böyle tanımlar. Ve sezgiler için de şöyle demiştir : ”Sezgi bir düşünce ya da duygu katkısı olmaksızın o andaki yaşantının insanda oluşturduğu duyguyu tanımlar. Esasen kişi sezgilerinin nereden kaynaklandığını bilmek zorunda değildir. Sezgi fonksiyonu baskınsa, sağduyunuza ve içinizden gelen sese kulak verirsiniz, soyutsunuzdur”
Doğum Haritasında Ateş Vurgusu Düşükse
Canlılık, şevk ve cesaret eksikliği, inanç ve iyimserlikten uzak olma, düşük özgüven, hevessizlik ve ümitsizlik, hayata yaklaşımda önemli bir problem göstergesi. Bu insanlar her an korkunç Bir şey olacakmış gibi düşünme eğilimine sahiptirler. En fazla astroloji danışmanlığı alan gruptur. Kötüyü bilirse önlem alabilir.
Doğum Haritasında Ateş Vurgusu Yüksekse
Aşırı hareketli, huzursuz,bir şeyi yapmakla aşırı derecede meşgul, düşünmeden hareket etmek, kabalık, idealizm ,kendini adama ve girişimler, kendi kendini harekete geçirebilmek.
Hava Elementi
Simya biliminde hava, tıpkı ateş gibi üst element olarak geçer. Havanın bir formu yoktur, sınırlanamaz, sınırsızlığa sahiptir. Bu sebeple hava elementine sahip burçlarda da maksimum özgürlük arzusu vardır. Hava her yerdedir. Bir şekli yoktur. Hapsedilemez. Mesela biz konuşurken her şey havada yayılır. Aynı şekilde müzik de havada yayılır. Bu yayılma durumu, havayı iletişim konularıyla yakınen birbirine bağlar. Havada aynı zamanda görülmeyen süptil bir alem vardır. Yani gözle görülemeyen ve dokunulamayan. Dolayısıyla hava insanlarının hissiyatları son derece kuvvetlidir ve bu insanlar genelde konuşarak, anlatarak, bağ kurarak iletişim kurarlar. Çünkü hava elementine sahip insanların hayatı algılayış tarzı, gördükleri şeyler arasında bağ kurarak onları bir akıl ve düşünce ritmine getirmek ve her şeyi bu yolla anlamak.
Hayatla kurduğu bağ bu şekildedir. Hava insanının en büyük handikapı muhteşem bir şekilde çalışan beyninde yarattığı fikirlerini gerçekleştiremediği zaman yaşadığı hayal kırıklığıdır. Çünkü orada yani hava elementinin bulunduğu süptil alanda akıl, fikir, kişiye sonsuz olasılıklar sunar ama ne yazık ki hepsi soyut düzlemdedir ve hiçbiri gerçek değildir. Tüm mitolojik efsanelerde hava ve su birlikteliğini görürüz.
Mesela Mısır mitolojisinde hava ve nem tanrıçası Şu ve Tefnut vardır ve bunlar birbirlerinden hiç ayrılmazlar. Havanın bilinmeyen dünyası, su elementinin yoğunluğunu taşır. Yani duygusallığını taşır. Bu sebeple hava elementi ağır basan insanlar son derece duyarlı ve sanatsal yönü gelişmiş insanlardır. Kısaca toparlayacak olursak; havanın şekli yoktur. Rüzgar halinde oradan oraya salınır. Düşünceler ve fikirler, müzik ve sözcükler, havada uçuşur gider. Hava/havamız bir anda değişebilir. Değişkendir. Hava her yerde olduğunda belli bir alana konsantre olmakta güçlük yaşar. Fiziksel dünyanın ötesini ifade eden ruh ve nefes kelimeleri hava elementini tarif eder. Hava aynı zamanda ego ve bilinçaltı arasında bir köprüdür.
Hava Elementinin Olumlu Yanları
İletişim, rasyonalite, objektivite,geniş perspektif, hayvan figürü barındırmaması, an deneyimlerinden soyutlanabilme, entellektüel beceri, fikirlere önem verme, bağımsızlık, bağlantısızlık, teorik, akıllı ve zeki, çok yönlü, sosyal, öznel düşüncelerden bağımsız, yoğun duygulardan yoksunluk.
Hava Elementinin Olumsuz Yanları
Fazla entellektüellik, duygularından tamamen arınmış olma, şizoid, alışılmışın dışında, topraklanmamış olmak, soğuk ve mesafeli duruş, duyarsızlık, dedikoduculuk, laf ebeliği ,aklı bir karış havada olmak, yüzeysellik, değişkenlik, mantıksızlık.
Hava elementi burçları zodyakta hayvan sembolizması barındırmayan tek gruptur. Kova, terazi ve ikizler. Bu da şu demek oluyor ki hava elementine sahip burçlar diğer burçlar gibi dürtüsel değildir. Dürtüler insanla hayvanı birbirinden ayıran en belirgin farktır. Yani bu da hava elementi burçlarının işin daha çok hava kısmında, yani insani ve akıl kısmında olduklarını ifade ediyor. Bu da onların insanlık adına, insanlığın ilerlemesi adına yolların önünü açabilmek demektir. Yani ilerisi için söylediği şeyin, hepimizin yararına olduğu anlamına gelmesi demektir. Onlara göre doğa aynı faydalanılması gereken bir yer olmanın ötesinde aynı zamanda anlaşılması da gereken bir yerdir. Herhangi birine veya bir duruma sinirlenseler bile o sorunun üzerine çıkarak, sorunla zarif bir şekilde ilgilenebilme yetenekleri vardır. Olay ve durumları mantık yoluyla açıklama ve harekete geçmeden önce de bolca düşünme vardır.
Carl Gustav Jung hava elementini direkt düşünme ile özdeşleştirir :
”Düşünme, düşünceler arasında bağlantı kurarak, genel bir kavrama ulaşma ya da bir soruna çözüm getirmeyi amaçlar. Olayları anlayabilmemizi sağlar. Düşünme işlevi baskın olan insanlar, bilgiyi mantıksal ve nesnel bir yöntemle çözümlerler. Böyle insanlar karara varmadan önce bütün savları ve işin içindeki mantığı, eleştirel bir şekilde incelerler.”
Doğum Haritasında Hava Vurgusu Düşükse
Madde veya hareketlerle ilgileniyor olduklarından muhtemelen bunun farkında olmayacaklardır. Kendi davranışlarına uzaktan bakmakta zorluk, yeni fikir ve insanlara açık olmakta zorluk, çok Entelektüel olan insanlara güvenmeme, sinir sistemi zayıflığı, ruhsal kökenli rahatsızlıklar.
Doğum Haritasında Hava Vurgusu Yüksekse
Aşırı aktif ve daha çok kafasının içinde yaşayan bir insan tipi,sinir sisteminin aşırı derecede aktif oluşu ve fazla rasyonelleştirme.
Su Elementi
Su elementi insana sakinlik, dinginlik ve huzur duyguları hissettirir. Vücudumuzun da neredeyse %70’i sudan ibarettir. Mitolojilerde de zaten çoğu şeyin sudan yaratıldığı söylenir. Su elementi birleştirici özelliğe sahiptir. Su,soğuk ve nemli bir elementtir. Soğuk olan her şeyi bir merkezde birleştirir. Merkezde birleşmek demek ayrılmamak demektir. Hatta alakasız şeyleri de içine katmak demek.Alakasız şeyleri içinize kattığınız zaman, birleştirici ve besleyici olursunuz. Birleştirici su özelliğine sahip insanın bu sebeple her şeyi bir araya getirip birleştiren ve bu birleşim sayesinde de daha sonra kendini geliştiren bir özellik vardır. Anne karnındaki fetus da bir su kesesi içindedir.
Bu birliği temsil eder. Çünkü nemli olan şeyde değişkenlik ve hareket vardır. Suyu düşündüğümüzde saydam, bulunduğu yerin şeklini alan, bulunduğu yere göre şekil değiştiren bir yapıya sahiptir. Bu sebeple su elementi burçlarında ayrılmaya karşı çok büyük bir direnç vardır. Ayrılmayı bilmediği gibi başlamayı ve başlatmayı da bilmez. Su aynı zamanda ortak bilinçaltını ifade eder. Su grubuna ait burçlar sudan uzak bölgelerde kendilerini çölde yaşıyor gibi hissederler. Su ortak bilinçaltını sembolize ettiğinden su grubu burçlar çok fazla korku temelli bilinçaltı dürtüleriyle hareket ederler ve ne yazık ki bunun farkında da olmazlar. Korkularından dolayı bazı şeylere saplantılı şekilde takılıp kalabiliyor ve bu durum onu sağlıksız ilişkiler yaşamaya sevk ediyor. Su, arınma ve şifalanmakla da çok yakından ilgilidir.
Yeryüzünde bataklık,dere,nehir,göl,okyanus..vs olmak üzere çok çeşitli su kaynağı vardır. Dinlerde vaftiz,abdest..vs hep su kullanılarak yapılan ritüellerdir. Ateş grubu bir insan ışığıyla aydınlatıp farkındalık kazandırıcı bir şekilde etrafını şifalandırırken, su grubu bir insan ise karşısında konuşan kişiyi ne söylediği veya ne yaptığına bakmaksızın ayırd etmeden, komple kabul edip içine aldığı ve birleştirebildiği için şifalandırmayı bu yolla gerçekleştirir. Su sadece yüzeyden oluşmaz, onun derinlikleri de vardır. Bu sebeple bir su grubu insan yüzeyde oldukça dingin ve sakin görünse de onun en derinlerinde yaşadığı bir takım duygu patlamaları, gel gitler ve huzursuzluğu ( özellikle ateş+su beraberliğinde),kendini kontrol edememe nedeniyle birden verilen duygusal tepkileri çok fazla farkında olup anlamak zordur. Onu temelde her şeyi halletmiş gibi görebilirsiniz ama temelde çok büyük bir kazan kaynıyordur.
Suya baktığımızda nasıl kendi aksimizi görüyorsak, su da bizim kendimizle karşılaşmamıza ve yüzleşmemize ön ayak olan bir elementtir. Su kendine yabancı olmamak demek, kendi duygusal ihtiyaçlarının farkında olmak demek. En büyük insani yanımız duygularımız aslında. Zira tüm kararlarımızı aslında aklımızdan çok duygularımızla alıyoruz. Bir şeyi satın alırken bile işin altında duygusal sebepler yatar. Su insanı için duygu ,dürtü ve bilinçaltının bu kadar işin içine girmiş olması, yani kontrol edilemeyen dünyanın bu denli aktif olması dışarıya karşı olan davranışlarında bir dengesizlik durumuna sebep olur. Yani çocukluk dönemlerinden ve bilinçaltının derinliklerinden gelen ,korku, kaygı ve endişelerinin çok yüksek olduğunu söyleyen bir sürü şey vardır aslında. O nedenle bu bilinemezcilikten dolayı, su insanlarının yaşamlarında, aydınlatması gereken çok şey olduğunu gösteriyor. Tıpkı Narkissos’un kendisini suyun yüzeyindeki yansımada görmesi gibi bir insanın en güzel şekilde kendisiyle bağ kurabilmesi için duygularıyla bağ kurması gerekir. Hatta psikologlar ilk seansta ağlamayan danışanlar için onların duygularıyla bağlarını kesmiş olabileceklerinden şüphelenirler. Gözyaşları da sudan oluşur bilindiği üzere.
Kişinin kızgınlığını, öfkesini, sevgisini, kısaca tüm hislerini ortaya koyabildiği bir belirteçtir ağlamak. Ve bu sebeple bunu gösterebilmek, yani ağlayabilmek kendinizle olan bağınızın hala yakın olduğunu gösterir. Kişinin kendiyle bağının yakın ve uzak olmasının da elbet avantaj ve dezavantajları vardır. Kişi su elementi fazlalığında; kendi arzu, duygu ve ihtiyaçlarına bu kadar çok kulak dayadığı zaman bunları ifade etme konusunda yetersiz kalabilir. Ve çok farklı, anlamsız bazı ilkel davranışlarla bunu ortaya koymaya da teşebbüs edebilir.
Hayatında ilk defa tuvali önüne koyup resim yapmaya çalışan birini düşünün. Burada kişi eksi olan şeyi kompanze etmek için aşırıya kaçar; aşırı çocuksu, aşırı duygusal, zamanla bağ kurduğu kişi, şey veya durumlardan daha zor ayrılan, hatta ayrılamayan, daha bağımlı, daha hassas, daha alıngan bir insan halini alır. Burada duygularına karşı iki farklı tavır alır: Ya onlar yokmuş gibi davranır ya da aşırı dikkate alır. Zaten bu, insanların genelinde içsel olarak eksik olan şeyleri göstermenin iki zıt yolunu ifade etmektedir genel olarak.
Su Elementinin Olumlu Yanları
Duyarlı, açık, savunmasız, derin duygular ,ruhsallık, sempati ve empati yeteneği, emen, birleştiren,direkt olmayan, incelik sahibi, akan, koruyan, iyileştiren, bağlantılı olma hali.
Su Elementinin Olumsuz Yanları
Yaşamda elle tutulup, gözle görülmeyen şeylerin rol oynaması, duygularla temas, acılı süreç, bilinçdışı tarafından sürekli uyarılıyor olmasına rağmen bunun ne olduğunu bir türlü bilememe& isimlendirememe, saplantılı arzular, aşırı korkular, en ufak şey karşısında aşırı tepki, tutarsız ruh hali, kolay etkilenme, teslimiyetle elde etme, duygusal güvenlik, sevme, sevilme, farkındalık yoluyla bilinçlenme gerekliliği, ilişki kurmaya veya yaptığı işlere tüm duygu yoğunluklarıyla girmeye ihtiyaç, duygusal aktiviteye izin veren işlerle ilgilenme, sorunun her türünden nefret(akrep hariç),sezgiyi sorunların çözümünde kullanma.
Su grupları dengeye gelebilmek için kendilerine karşı katı , kararlı ve ödün vermez bir yaklaşım içinde olmalıdırlar. Carl Gustav Jung, duygusallık yanıyla hissetme yönü yoğun olan su grupları için şöyle demiştir :
”Hissetme, değerlendirme işlevi görür. Bir düşün, olumlu ya da olumsuz olmasına göre o düşünü kabul ya da reddeder. Hissetme işlevi baskın olan insanlar, bilgiyi değerle ve öznel izlenim yoluyla yorumlar. Bir karar vermeden önce mantık ya da ilkeyi değil, insan boyutunu göz önünde bulundurur.”
Doğum Haritasında Su Vurgusu Düşükse
Psikolojik, duygusal ve fiziksel sorunlar, kendi duygularıyla temasa geçmekte zorlanma ,diğer insanlara empati geliştirmekte zorluk, soğuk. mesafeli ve duygusuz, sempatiden yoksun, duygusal yapıyı inkar edebilme, duyguları ifade edebilen insanlara bağımlılık, acıdan korkma, kendi duygusal ihtiyaçlarıyla ilgilenmeme, paylaşılmayan duyguların toksin ve sorun oluşturması, duyguları anlatım tarzında görülen çocuksuluk. Bu kişilere en iyi tavsiye : sanatın birçok dalını (müzik,resim..vs) duyguların çıkış yolu olarak kullanmayı öğrenmek.
Doğum Haritasında Su Vurgusu Yüksekse
Okyanusta kaybolma, çok derin sevgi, aşırı duyarlılık, her türlü dürtüye aşırı tepkisel, kimseye gereksinim duymayacak kadar kendi kendine duygusal yeterlilik, hayalperestlik, irrasyonel, manipülatif, kendisini diğerlerinden ayırmakta zorluk.
Toprak Elementi
Doğada tüm bitkilerin kökleri topraktan gelir ve toprak son derece dayanıklıdır. Katı ve kuru olmasına rağmen elinize aldığınızda şekle giren, ayrılmayan bir doğaya sahiptir. Yani tutucu bir yanı vardır. Maddiyata ve paraya değer vermesinin en büyük nedenlerinden birisi aşırı derecede tutma ve biriktirme eğilimi içerisinde olmasından ileri gelir. Tutma ve biriktirme eğilimi içerisinde olmak aslında bir nevi vermeye, bırakmaya karşı bir yapı oluşturur. Kendini maddi varlıklarla güven ve altında hissetme eğilimi onu her şeyi tutmaya ve biriktirmeye yönlendirir. Genelde insanların haritalarında baskın olan iki elemen vardır. Diğerleri ise bilinçaltı düzlemde işler. Toprak gruplarında bağlarından ayrılamamak sık görülen bir özelliktir. Geleneksel olmasının en büyük nedenlerinden birisi de budur aslında.5 duyu organıyla algıladıkları dışında, gördüğü şeyleri gerçek, göremediklerini ise gerçek dışı olarak nitelendirir.
Bir yandan da yaşamın gerçekleriyle bu kadar haşır neşir olmak bir yerde kaçınılmaz başarıyı da getirmektedir. Var olan formlarını muhafaza etme çabası, beraberinde inatçılığı da getirir. Var olan formunu değiştirmek istemez. Yeni şeylere karşı bu sebeple oldukça temkinlidir. Genellikle ruhun coşkulu, eğlenceli, çocuksu tarafını hissetmekte problem yaşar. Yeni deneyimlere kapalı oluşu onun yaşamını tekdüze hale getirir. Alma verme dengesinde sorun yaşar. Sürekli alır fakat vermeyi bilmez. Sezgilerinden ziyade, aklına daha çok güvenir.
Toprak ana Gaia olarak geçer ve son derece besleyicidir. Su da toprak gibi besleyicidir. Fakat ikisi arasında bir fark vardır. Suyun besleyiciliği aslında her şeyi içine alandır. Bütün canlıları yani tüm kolektifi içine alır ve yaşama başlar. Fakat toprağın yaratıcılığı oradan bireyleri maddeleştirmektir. Bireyleri doğurmaktır. Oradaki yaratıcılık toprağın dönüşmüş halidir. Su en baki olandır, toprak ise ondan sonra şekillendirir aslında.
Toprak Elementinin Olumlu Yanları
Pratik, realist, üretici, güvenilir, işine bağlı,çalışkan,metodik,sistematik,materyalist,hırslı,iddialı,dayanıklı,koruyucu,sabırlı,düzenli,yerde çakılmışçasına değişime dirençli, temkinli, geleneksel, özenle planlayan, disiplinli, kendine ait alanlara girildiğinde tehlikeyi savuşturmada aşırılık, toplamak, biriktirmek, tutuculuk, sorunun yükünü yavaş yavaş aşma, harekete geçiren uygulamalara dönük, yararlı sonuca ulaşacak olanlara ilgi.
Toprak Elementinin Olumsuz Yanları
Maddi dünyayla temas içinde olmak, sezgilerden çok mantığa güvenmek, kendisine ait olan herhangi Bir şey tehlikeye girdiğinde savunabilme yetisi, gelecek olasılıkları ile ilgilenmeme, dar görüşlülük, hayal gücünden yoksunluk, alışkanlıklara bağımlılık, uygulamaya dönük başarı elde etme, duvara toslarsa soruna tüm gücüyle vurma.
Toprak elementlerinin almak kadar vermeyi de öğrenmesi gerekmektedir.
Carl Gustav Jung’un toprak elementleri için ifade ettikleri :
”Duyum: Duyu organlarının uyarılması sonucunda algılanan duyumları içerir. Duyular baskın işlev ise doğrudan doğruya deneyimlere odaklanılmak istenir. Gözlem gücü yüksek ve bütün ayrıntıları aklında tutabilir:”
Doğum Haritasında Toprak Vurgusu Düşükse
Gereklilik, zorunluluk ve kısıtlanmalarla uyumsuz olmak, kendini bu dünyada yokmuş gibi hissetmek, fiziksel ihtiyaçlarını ihmal etmek, yemeyi, egzersiz yapmayı, dinlenmeyi unutmak, renksiz bir cilde sahip olunması, para ve değerlerle ilgili zorluk, hipokondri ( hastalık hastalığı, hastalık korkusu).
Doğum Haritasında Toprak Vurgusu Yüksekse
Şeyleri oldukları gibi kabul etmeye eğilim, hayal gücü eksikliği, meslekleri tehlikeye girdiğinde kendilerini tehlikede hissetmeleri, sıkı, dar kafalı ve inatçı olmaları, takıntılı, tutucu, haris ve aşırı sahiplenici olmaları.
Kişinin haritasında toprak vurgusu düşük ise; bu toprak elementi enerjileriyle enerjiyle bilinçsizce temas içindedir( yani o enerji bilinç yüzeyinde, bilinç üstünden ziyade bilinçaltı düzlemde çalışıyor demektir).O alanı bilinçaltına bu kadar çok bastırmak demek, onun yüzeye çok daha kuvvetli bir şekilde çıkıp, kişinin davranışlarını otomatik olarak yönlendirecek demektir. O nedenle toprak vurgusu düşük olan kişilerin geliştirmesi gereken alan burasıdır. Tam tersi haritada toprak vurgusu yüksek ise ;o elementle günlük hayat içinde fazla haşır neşir olduğu için o deneyim alanına fazla değer verme görülür.